Koronavirüs salgınıyla birlikte arz zinciri, stratejik ürünler, güvenlik, güven, ortak hareket etme, lojistik gibi kavramlar üzerinden küresel ticaret yeniden tartışılmaya başlanırken, uzmanlar, Türkiye'nin coğrafi konumu, lojistik ağları, aksamayan tedarik zinciri, acil durumlara müdahale kapasitesi, sağlam sağlık sistemi ve kriz yönetme becerisi gibi daha birçok unsurla birlikte avantajlı konumda bulunduğunu belirtiyor.
Dünya ticaretinin en önemli ülkelerinden Çin'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan salgın hastalık, hayatın her alanında etkisini gösteriyor. Bazı ülkelerde hayat durma noktasına gelirken, bazı ülkelerde de kısmi kısıtlamalarla ticaret devam ediyor.
COVID-19 salgını, hem arz hem de talep kanallarıyla küresel ticarete önemli sekte vururken, ticaret partnerleri, üretilen ürünler ve arz zinciri sorgulanır hale geldi.
ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin Çin'in salgına ilişkin bilgileri eksik verdiği iddiasıyla başlayan güvensizliği, küresel ticaretin yarınının nasıl şekilleneceği sorusunu da gündeme getirdi.
Ticaretin en büyük arz sağlayıcısı konumundaki Çin'in kısmen devre dışı kalması durumunda bu ülkenin yerini hangi ülkelerin alabileceği üzerinde çalışmalar başladı.